Otizm
Yaygın Gelişimsel Bozukluk (YGB) ya da son dönemlerde kullanılan Otizm Spektrum Bozuklukları(OSB) sosyalleşme ve iletişim gibi çoklu temel fonksiyonların gelişmesinde gecikmeleri de içeren bir spektrum bozukluğudur. Erken çocukluk döneminde başlayıp sosyal etkileşim, dil gelişimi ve davranış alanlarında yetersizliklere sahip olma durumudur. Davranış sorunları yineleyici, sınırlı ilgi ve davranışları kapsamaktadır. Bu durumlar ise gelişimin birçok alanını etkileyerek kalıcı ve süreğen işlev bozukluklarına yol açabilir.
Yaygın Gelişimsel Bozukluklar 5 grup olarak sınıflandırılmaktadır:
1.OTİZM: Otizm spektrum bozukluğu doğuştan gelen nöro-gelişimsel bir bozukluktur. Tam olarak neden olduğu bilinmemekle birlikte genetik temelli olduğuna ilişkin bilgiler vardır. Ancak hangi gen ya da genlerin sorumlu olduğu henüz bulunamamıştır. Çevresel faktörlerin de etkili olduğuna dair görüşler bulunmaktadır. Otizm spektrum bozukluğuna her ülkede, ırkta, ailede rastlanabilmektedir. En belirgin özellikleri göz teması kurmama, ismi söylendiğinde bakmama, yaşıtlarının oyunlarına ilgi duymama, dönen nesnelere aşırı ilgi duyma, sallanma çırpınma gibi hareketler ve takıntılı davranışlar gösterme, parmağı ile istediği şeyi gösterememe ve konuşmada gerilik yaşamadır. Otizm tanısı 12 aydan itibaren konulabilir. Tanıyı koyabilecek uzmanlar çocuk ruh hastalıkları uzmanları ve çocuk nörologlarıdır. Tanı konulduktan sonra tıbbi tetkik ve ilaç tedavisi önerilebilir. İlaç istenmeyen davranışları kontrol altına alma ve eğitimi desteklemek amaçlıdır. Otizmin ilaçla tedavisi henüz mümkün değildir. Otizm belirtilerinin en aza indirilmesi bireyin yaşıtlarına yakın ve bağımsız yaşam sürmesinin en etkili yolu erken ve sürekli eğitimdir.
2.RELT SENDROMU: Nörolojik bir rahatsızlık olup özellikle kız çocuklarında görülmektedir. X kromozomu üzerinde MECP2 geninin kusurlu olmasından dolayı oluşur. 6-18 aya kadar normal gelişim gözlenir. Daha sonra konuşma ve el becerilerinin kaybı başlar. Baş büyümesinde yavaşlama, tekrarlayıcı el hareketleri, denge bozukluğu gözlenir. Nöbet, nefes alma bozuklukları, skolyor (bel kemiğinin s şeklini alması) gibi problemler görülebilir. Tanılandıktan sonra fizyoterapi ve özel eğitimle gelişimsel genliğin yavaşlatıldığı ve önlendiği görülebilmektedir.
3.ASPERGER SENDROMU: Çocukluk döneminde ortaya çıkan, sosyal etkileşimi zorlaştıran nörolojik bir sorundur. Genel özellikleri ile otizme benzer. Tıpkı otizm gibi nedeni tam olarak bilinmemektedir. Otizmden farklı olarak dil ve konuşma becerisinde gelişme geriliği yoktur. Sosyal etkileşimde bozukluk, aşırı içine kapanıklık, tekrarlayıcı davranışlar, bilişsel gelişim eksikliği görülür. Sohbet başlatma ve sürdürmede sıkıntılar, rutinlere aşırı bağlılık, zayıf göz kontağı görülür. Erken tanı ve özel eğitimle bu problemler en aza indirgenebilir.
4.ATİPİK OTİZM: Atipik yaygın gelişimsel bozukluk olarak da adlandırılan bu grup tam olarak tanısal ölçütleri karşılamayan ama otistik belirtiler de gösteren bir gruptur. Otizm ya da asperger sendromunun bazı özelliklerinin göründüğü bazılarının görünmediği durumlarda konulan tanıdır. Dil ve sosyal iletişimle ilgili sorunlar, dilin amaca yönelik kullanımında problemler, aşırı çekingenlik, aşırı utangaçlık, gündelik ve özel yaşamda rutinlere bağlılık gibi durumlarda kendini gösterebilmektedir. Erken tanı ve uygun eğitimle belirtiler ortadan kaybolabilir.
5.ÇOCUKLUĞUN DEZİNTEGRATİF BOZUKLUĞU (HELLER SENDROMU): Yaşamın ilk iki yılı normaldir. 2-4 yıl normal gelişim ardından iletişimde sosyal gelişimde yaşa uygun davranışlarda belirgin bir gerileme olur. Başlangıç ani olabilir. En belirgin özellikler sözel anlatım ve algılamada, toplumsal becerilerde, bağırsak ve mesane kontrolünde, oyun ve motor becerilerde gerilemedir. Erkeklerde görülme olasılığı kızlara göre daha fazladır.
Yaygın Gelişimsel Bozukluklar 5 grup olarak sınıflandırılmaktadır:
1. Otizm
2. Relt Sendromu
3. Asperger Sendromu
4. Atipik Otizm (Başka türlü adlandırılamayan bozukluk)
5. Çocukluğun Dezintegratif Bozukluğu (Heller Sendromu)
Yaygın Gelişimsel Bozukluklar Destek Eğitim Programları ile bireylerin;
- İşlevsel becerilerin kazandırılmasına ön koşul oluşturan temel eşleme ve taklit becerilerini geliştirmeleri,
- Sosyal etkileşim başlatma ve sürdürme becerilerini geliştirmeleri,
- Alıcı ve ifade edici dil becerilerini geliştirmeleri,
- İletişim becerilerini geliştirmeleri,
- Bağımsız çalışma ve işlevde bulunma ve organize alma becerilerini kazanmaları,
- Öz bakım ve günlük yaşam becerilerini geliştirmeleri,
- Toplumsal yaşama katılım ve sosyal uyum becerilerini geliştirmeleri beklenmektedir.